Ücretsiz Sigortalı Kargo
İade Değişim Garantisi
100% Güvenli Alışveriş
Ücretsiz Sigortalı Kargo
İade Değişim Garantisi
100% Güvenli Alışveriş
Pırlanta, elmas madeninin belirli bir formda kesilmesiyle elde edilen taşın kesim şeklidir. Yani elmas pırlantanın ham maddesidir. Elmasın 57 yüzey oluşturacak şekilde kesilmesi ile pırlanta oluşturulmuştur. Pırlantalar gözle bakıldığında aynı görünse de hiçbir pırlanta bir diğerinin aynısı değildir.
Bir pırlantanın fiyatı 4c özellikleri ile belirlenir. 4C özellikleri pırlantayı sınıflandırmada kullanılan kesim (cut), renk (color), berraklık (clarity) ve karat (carat) ağırlığı olarak adlandırılan 4 ayırt edici özellik anlamına gelmektedir. Bu özellikler pırlantanızı satın alırken göz önünde bulundurulmalıdır. Pırlantanın parlaklığı ve güzelliği bu 4 faktöre bağlıdır. Pırlanta bir kaza sonucu hasar görmediği sürece 4C değerinden hiçbir şey kaybetmez.
Pırlanta kesimi, taşın simetrisi ve boyutları ile ilgili bir özelliktir. Kesim pırlantaya ışıltı verme ve pırlantanın ışığı kırma yeteneğini belirler. Taş kusursuz bir renk ve berraklığa sahip olsa da kötü bir kesim ile mat bir görünüm sergileyeceği için, bu öncelikle önem verilmesi gereken özelliktir. Çünkü kesim ne kadar iyi olursa pırlanta ışığı o kadar iyi verecektir. Doğru oranlarda kesilmiş pırlantanın bir yüzeyinden giren ışık diğer yüzeyinden yansır ve dağılarak "taç" denilen üst kısmından yayılır. Kesim çok derinse, ışığın bir kısmı pırlantanın "külah" olarak adlandırılan alt kısmından kaçar. Kesimin yeterince derin olmaması da ışığın külahtan kaçmasına yol açar ve pırlantanın yeterince parlamamasına neden olur. Doğru şekilde kesilmiş bir pırlanta ışığı en iyi şekilde emip, yine en iyi şekilde yansıtan pırlantadır.
Karat, pırlantanın ağırlığı ile ilgilidir. Karat gramın beşte biridir. Bir karat 200 miligrama eşittir. Bir karat 100 point, 0,25 karat ise 25 pointi ifade eder. Bu terimler ülkemizde sıklıkla santim şeklinde telaffuz edilir. 0,30 karat büyüklüğündeki taş Türkiye pırlanta ticaretinde, ya yazıldığı gibi yada 0,30 santim olarak ifade edilir. Büyüklük pırlantaya değer biçme aşamasında önemli bir faktördür ancak eşit büyüklükte olan iki farklı pırlanta kalitelerine bağlı olarak çok farklı fiyatlarda olabilirler. İki farklı pırlantanın eşit karat ağırlığına sahip olması, aynı fiyatta olmasını gerektirmez.
Hemen hemen tüm pırlantalar yapı taşı olarak "çok küçük saf karbon zerreleri" içermektedirler. Bunlar her bir pırlantayı nadir eşsiz bir taşa dönüştüren zerreciklerdir ve “leke” olarak adlandırılırlar. Berraklık özelliği her pırlantayı diğerlerinden tümüyle ayırır. Aynı yerde tümüyle benzer lekeye sahip olabilecek iki pırlanta yoktur.
Pırlantalar aşırı ısı ve basınç altında oluşur ve bu oluşum sırasında diğer elementlerin zerreleri de pırlantaların atom yapısına dâhil olabilir. Böylece renk çeşitliliği doğar. Bu zerreler o kadar küçüktür ki "milyonda bir" ile ifade edilir. Pırlanta koyu sarıdan canlı, parlak beyaza doğru ilerler. Pırlantalar renksize ne kadar yakın olduğuna bakılarak sınıflandırılır. En nadir bulunan ve en beyaz olanlar D, E, F, G’dir ancak pırlantaların büyük çoğunluğu H-L renkleri arasındadır. M rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardır. Ayrıca çok nadir bulunan renklerde pırlantalar da vardır. Bunlar pembe, mavi, sarı, kırmızı gibi belirgin renklere sahip nadide taşlardır.
Pırlanta oluşumu sırasında temas ettiği ve içinde barındırdığı gazların da etkisiyle farklı renklerde görülebilmektedir. Mücevher sektöründe en fazla kullanılan ve beyaza yakınlık derecesine göre sınıflandırılan pırlantaların içerisinde sarı renk daha hâkimdir. Bunun nedeni oluşum sırasında temas ettiği azot gazıdır. Pırlantanın içerisindeki azot molekülü ne kadar fazlaysa rengi o kadar sarı olur. Aldığınız tektaş pırlanta için bu özelliğe dikkat etmenizi öneririz.
Yine pembe, yeşil, mavi, sarı, siyah ve birçok ara renkte pırlantalar da görmeniz mümkündür. Bu renkler içerisinde en az bulunan ve değerli olanı pembe pırlantadır.
Pırlanta renk derecelendirmesi ile ilgili doğru bilinen yanlışların başında derecelendirmenin yapısı gelir. Genellikle A harfi ile başladığı düşünülen pırlanta renk skalası D ile başlamaktadır. Peki bu derecelendirme niçin D rengi ile başlamaktadır?
GIA (Amerikan Gemoloji Enstitüsü) tarafından belirlenen derecelendirme sistemi geniş çapta kabul görmeden önce, farklı pırlanta tüccarları, en iyi pırlanta rengini “A”, “AA” veya diğer birbirinden farklı tanımlamalarla belirtmekteydiler. Tahmin edilebileceği gibi, bu gibi belirsiz bir ortamda büyük bir tutarsızlık oluşmakta ve bir pırlantayı tasvir etmek için kullanılan terimlerin büyük karmaşıklığa yol açması kaçınılmaz olmaktaydı. Günümüzde yaygın olarak kullanılan GIA renk derecelendirme sisteminin D ile başlamasının ana sebebi de o dönemde piyasada kullanılan tutarsız derecelendirme sistemleri ile karıştırılmaması sağlanmıştır.
Leke olarak bilinen ve pırlantaya görüntüsünü kazandıran karakteristik özellikleri, pırlantanın berraklığını oluşturur. Berraklık, 4C'nin yapı taşlarından biridir. Pırlantadaki lekeler ya dış etmenler tarafından oluşur, ya da ufak çatlaklar gibi doğal yapısından gelen kusurlardır. Doğada çok az kusursuz pırlanta bulunur ve diğerlerine göre oldukça pahalıdır.
Pırlantanın berraklığı, lekelerin sayısı, büyüklüğü, rengi, taşın neresinde olduğu ve görünürlüğüne göre belirlenmektedir. Lekeler ve kirlilik de berraklığı etkileyen unsurlardır. Üzerinde leke ve büyük ölçüde leke bulunmayan pırlantalar, ışığı en iyi şekilde yansıtacağı için kusursuz olarak nitelendirilir. Pırlantanın berraklığına 10x büyütmeli mercek altında bakılarak karar verilir. Aşağıdaki tabloda berraklık dereceleri belirtilmiştir:
Loop Clean( IF) İçerisinde hiç leke bulundurmayan pırlantalardır. Fiyatları oldukça yüksektir.
VVS1, VVS2: Yok denecek kadar az lekeli pırlantalardır. Lekelerin, 10x büyütmeli mercek altında bile görünmesi oldukça zordur. Bu tip pırlantalar da oldukça değerlidir.
VS1, VS2: Çok az lekeli pırlantalar. Lekeleri çıplak gözle görülemez. VVS1 ve VVS2'lere göre daha ucuzdur.
SI1, SI2: Hafif lekeli pırlantalar. Bu lekeler, 10x büyütmeli mercek altında görülebilir düzeydedir. SI dereceli pırlantalar, satın almak için uygundurlar çünkü lekeler çıplak gözle fark edilmezler. Ayrıca VS2 ve üstü dereceli pırlantalar göre fiyatları daha uygundur
SI3: Hafif lekeli pırlantalar. SI3, bir EGL derecesi olup GIA veya başka bir gemolojik enstitü tarafından tasdiklenmezler. GIA bu pırlantalara SI2 veya I1 sertifikası verir. SI3 pırlantalarının çıplak gözle görülemeyen siyah lekeleri veya çatlakları yoktur, fakat çıplak gözle seçilebilen beyaz ufak lekeleri olabilir.
I1: Lekeli pırlantalar. I1 berraklığındaki pırlantaların çıplak gözle görülebilen belirgin kusurları vardır. Eğer bütçeniz sadece I1 veya SI3 sertifikalı pırlanta almaya yetiyorsa, alacağınız ürünü çok iyi incelemenizi tavsiye ederiz.
I2, I3: Lekeli pırlantalar. Bu tür pırlantalardaki Lekeler çıplak gözle görülebilir durumdadır. Ayrıca üzerlerinde siyah noktalar bulunan bu pırlantalar beyaz lekeler ve çatlaklar arasından bulutlu bir görünüm sergilerler.
Bu değerlendirme sınıflarının altında kalan berraklıktaki taşlar mücevher üretiminde kullanılmaz.
Öncelikle pırlanta seçimi yapılırken önceliğiniz; konusunda yetkin, köklü ve güvenilir firmalar tercih etmek olmalıdır. 4 C özellikli sertifikalar, pırlantanın fiyatını ve kalitesini belirlediği gibi; yetkin olmayan firmalar tarafından da satış taktiği olarak kullanılabilmektedir. Sertifika sadece taşa ait bir belgedir ve size sunulan mücevher konusunda size herhangi bir maddi garanti vermemektedir. Alış veriş yaptığınız firmaların üreten ve ürününe garanti veren firmalar olmasına özellikle dikkat ediniz.
Yine iade, değişim ve cayma gibi durumlarda size verilen taahhütlerin tutulmaması sizi ciddi maddi zarara uğratabilir. Bu konuda da yine güvenilir ve kurumsal firmalardan alışveriş yapmanız, işinizi daha da kolaylaştıracaktır.
Alacağınız pırlantayı seçmeden önce mutlaka birkaç alternatif incelemiş ve konu hakkında fikir sahibi olmuş olun. Beğendiğiniz modeli ve taş boyunu, dolayısıyla da bütçenizi belirlemek adına bu çok faydalı olacaktır.
İnternet üzerinden yapacağınız alışverişlerde de güvenilir ve konusunda uzman firmaları tercih etmeniz gerekmektedir
Aldığınız ürünün patentini ve firma sertifikasını mutlaka kontrol ediniz ve daha sonra tekrar gerekme ihtimaline karşın hatırlayacağınız bir yerde saklayın.
İmkânınız varsa ürünü deneyin, şayet yoksa internette bulunan parmak ölçüsü hesaplama şablonunu ve diğer yardımcı paylaşımları kullanarak, doğru ölçüde sipariş verin.
Pırlanta kolye, küpe ya da yüzük için kullanılan taşlar aynıdır sadece kesim olarak farklılık gösterebilirler. Eğer siz de Assos Pırlanta'nın detaylı işçiliği ve yılların verdiği pırlanta işçiliği tecrübesi ile tanışmak istiyorsanız, pırlanta küpe, pırlanta kolye ve pırlanta bileklik kategorilerine göz atmanızı tavsiye ederiz.
Ekstra beyaz (diğer bir deyişle ekstra renksiz) standardına giren pırlantalar, renk bakımından en nadir ve değerli olan pırlantalardır. Türkiye’de yüksek fiyatlarından dolayı çok fazla tercih edilmeyen pırlanta renk sınıfıdır. Pırlantada renk unsurunu özellikle önemseyenler tarafından tercih edilmektedir.
D renk pırlanta: Hiçbir zaman renk göstermez ve içeriğinde daha az farklı renk barındırdığından gelen ışığı en etkili şekilde yansıtarak parlaklığı artırmaktadır. Değeri oldukça fazladır. En nadir bulunan pırlanta renk sınıfında olmasına rağmen yüksek fiyatından dolayı daha az tercih edilmektedir.
E renk pırlanta: İçeriğinde sadece gemologların görebileceği çok az bir renk göstermektedir. Nadir görülen bir taş renk sınıfıdır.
F renk pırlanta: Ekstra beyaz pırlanta sınıfının fiyat/performans oranı en yüksek olan pırlantadır. İçeriğindeki renk ve E renk pırlanta ile farkı sadece gemologlar tarafından ayırt edilebileceği ve fiyatı D ve E renk pırlantaya oranla daha uygun olduğu için ekstra beyaz pırlanta sınıfının en tercih edilen pırlanta renk sınıfıdır.
Beyaz Pırlanta sınıfına giren pırlantalar üst görünümde beyaz renkli gözükürler. Ancak bembeyaz arka planda ve alt açıdan bakıldığında az miktarda renk gösterirler. Bu derece az renk içeriği pırlanta takıya monte edildikten sonra gözlemlenemeyecek boyuttadır. Beyaz pırlanta sınıfındaki pırlantalar, pırlanta renk derecelendirmesindeki en yüksek fiyat/performans sergileyen pırlantalardır. Fiyatlarına göre yüksek bir değer göstermektedirler. Türkiye’de en çok rağbet gösterilen ve satılan pırlanta renk kategorisidir. J renk pırlantadan sonraki pırlantalar sarı gözüktükleri için ticareti çok az yapılmaktayken G renk pırlantadan önceki pırlantalar olan ekstra beyaz pırlantalar da fiyatlarının aşırı yüksekliği sebebiyle özel siparişle bulundurulmaktadır.
G - H Renk Pırlanta: Bu iki derece arasındaki fark çıplak gözle veya karşılaştırılarak gözlemlenebilecek bir fark değildir. Pırlanta renk derecelendirmesinde içeriğinde sarı renge dair bir iz barındırmayan son pırlanta derecesidir. Türkiye’de en fazla tercih edilen pırlantalardır. Hem beyaz renk göstermekte hem de uygun fiyata sahip pırlantadır. Takıya monte edildikten sonra ekstra beyaz ile aradaki fark belli olmayacak kadar az olur.
I – J Renk Pırlanta: G ile H renk pırlantadaki gibi I ve J renk pırlanta arasındaki fark da gözlemlenemeyecek kadar azdır. İçeriğinde sarı renk izleri göstermektedirler ancak beyaz renginde görülürler. Türkiye’de en çok tercih edilen ikinci sınıfıdır.
Beyaza yakın, diğer bir deyişle zayıf renkli, pırlanta kategorisinde yer alan pırlantalar yukarıdan bakıldığında hafif renk göstermelerine rağmen, bu kategorideki taşlar renk konusunda hassas olmayanlar için uygun bir seçenek olabilir.
K – L – M Renk Pırlanta: Bu sınıfta ve sonrasında yer alan renk sınıfları doğrudan sarı veya kahverengi renk barındırırlar ve bu monte edilmiş pırlantada da çıplak gözle gözükmektedir. Bazıları açısından renk vermesi açısından tercih sebebi olabilmektedir.
Tüm bu saydığımız kategorilerin altında kalan N ve R arası olanlar hafif renkli pırlanta grubuna girmesine, çok uygun fiyatlı olmalarına rağmen; çıplak gözle ayırt edilen renkleri dolayısıyla tüketici tarafından pek tercih edilmez. S ve Z arasındaki renkler, mücevher için kullanılan ve beyaza doğru sınıflandırılan taş grubu içerisinde bulunmadığı için, değerlendirilmeye dâhil edilmez.